2 Eylül 2007 Pazar

Şiddetin Cinsiyeti Erkektir


Şiddetin cinsiyeti erkektir

AYŞEN HADİMİOĞLU

( kutsala ) TECAVÜZ( kamusala ) LİNÇ.
İKTİDARIN OLMAZSA OLMAZLARI ve bunların kullanım katsayıları:
Birbirini dövme kapasitelerine göre hiyerarşik sıralanan kişiler, şiddeti kullanırken de maruz kalırken de algılayamazlar. Zira iktidar ortağı, rakibi ya da payandası olmak için hedefe kilitlenmişlerdir.
Efendi benlik en alttan en üste kadar bunu kutsar. Ve yanılsamalarla kendini garantiler ve yeniler.
Ev içi kutsaldır. Hanenin efendisinin görevi iktidarını kurmak, devam ettirmek ve büyük reisten her an ikinci emri beklemektir. Doğduğu günden itibaren beleş verilen itibarın beslenmesi ve kullanımıdır bu. İtibar da iktidar da şiddete teşnedir.
Evde uyuyan hastaya da ibadete de dışarıdaki adamın gürültü yapmasında sakınca yoktur. Ama arabanızın etrafında dolanıyorsa onu tutuklatabilirsiniz.
Ev önünde arabanıza veya aile bireylerine şiddet kullanımı aynı zamanda onun evi de tehdit ettiğini duyurur mahalleliye.
Ama evden elen imdat sesleri sokağa evin efendisinin iktidarını muştular. Ve iktidarın tepeden aşağıya ispatına vesile ve sokağa da onay imkanı sunar. Arabanın- mülkün kutsanması hiç konuşulmaz ama yasalar kutsiyetine mühür basar. Bu bütün sınırları belirlenmiş iktidar alanları için geçerlidir. Dış mihraklar iç talepleri bastırmak için metafordur.
Komşunun oğlu, sokaktaki adam, içerdeki otoriter şiddet döngüsünü diri tutan şeydir.
Oysa ticari ortaklıklar, siyasi yandaşlıklar ve taraftarlıklar aynı adamlarla dostça sürdürülür. Dış düşman pazarlık edilebilecek, rakip olunabilecek yani ciddiye alınabilecek şeydir.
Sıradan olana şiddeti normal gören anlayış, sıradanı belirleyen yasalarla inceden inceye ayar yapar. Şiddet erkektir, iktidarın metaforudur.
SIRADAN - KUTSAL BELİRLEYENLERİ:
Aşağıdakini belirlemek yukarıdakinin mertebesini, faaliyet alanını ve kutsalın adresini açık edecektir. Tarihten bir alıntı, aslı astarı olmayan bir varsayım, dizginlenmesi, değiştirilmesi ve olmazsa linç edilmesi gerekeni hiçleştirir; senaryosu, dekoru, pencereden atanı ve inip aşağı tutanı ile kamusal alana havale edilen şiddet LİNÇ tir. Bir güruhtan çok daha yaygın etki alanı vardır. Kurgusal dayanaklarla hem olay anında hem de daha sonra iktidar lehine kullanım katsayısı çok yüksektir LİNÇ'in.
LİNÇ kendi anatomisini ileriki tarihlerdeki iktidar taraftarlarının pazarlık anatomisi ile özdeşler. Yani kullanma tarihi keyfi ve sınırsızdır, ebediyet içerir. Bir basın açıklamasını engellemek için yapılan LİNÇ, sonuçta açıklamanın duyurulmasını sağlayacak bir cezai yaptırım ve engellenme nedenine ait tartışmaları bile gündeme getirmez. Yapanların varlığını, kontrol edilemezliğini ve tehlikesini ispatlar. Bunun için artık sadece bu olaydan söz etmek yeter. Ve LİNÇ amacına ulaşır.Tarihimizdeki Menemen Linç'i ile Sivas Linç'i tarihsel tekerrürden öte iktidarı belirlemeye devam etmektedir. Lanetlenmiş bir linç her gündeme getirildiğinde iktidar odaklarının kullanımına, uygun argümanlarla sunulur. Linç yapan iktidara geldiğinde tarih sayfasındaki LİNÇ'ten dolayı sorumluluk duymaz; işin garibi muhalifi de o iktidardayken bunu ağzına almaz. Muhalefet te iktidara göre konumlanır.
Karşı tribünü başkasına kaptırmamak varlık nedenidir. İktidara en yakındır ya. Mevcut durumda iktidar pazarlığına oturan-oturacak ve devam edecek olanların her ikisine de engel olabilecek bir şeye karşı da yapılır LİNÇ. Cadı avı, siyahi kölenin bertaraf edilmesi, kahpenin bedeni, recm, töre cinayeti her biri iktidarın üzerine oturduğu, ötekileştirdiği kişileri hedef alır.
Ama asıl yandaşlığı pekiştirir. LİNÇ'in asıl istediği ortak ve aşağılık olanı işaret edip karşı olanlarla omuzdaşlıktır.
Bütün bunlardan anlaşılıyor ki; ŞİDDET: SORUMLULUK AZALMASIYLA YORUMLANABİLECEK BİR SAPKINLIKTIR. CİNSİYETİ ERKEKTİR
Ve İktidarı sever, emrindedir.Kutsal alanla kamusal alan, sıradan ve saygın bireyler, birlik ve bölünme, hoşgörü, kısıtlama, övünüleceklerde abartma, kutlama, şölenler ve tüm çatışma modellerinde paradoksal bir geçiş vardır. İki tarafa da mesajlar, iktidar umudunu pekiştirerek gelir gider.Yeni ve herkesi etkileyebilecek bir görüş ileri sürene: Ne istiyorsun? Kaç para? Hangi makam? Soruları, ya da arpanın miktarını konuşalım mı? İktidarın sık ve geçerli sorularıdır. Yönetmenin iyi yöntemi diye arpalama kullanılır, linç edilene arpa verilmez. Bir hikaye ile son vermek isterim; Yeni görevinde bocalayan bir melek sormuş baba meleğe: Ben kime ne vereceğimi bilemiyorum. Şaşkınım bana öğret demiş. Baba melek gel birlikte çıkalım, öğreteyim sana diyerek uçmuş tarlaların üstünde. Derken tozlu bir yolda, sıcaktan terleyerek of pof yürüyüp giden düzgünce kılıklı, elinde çıkını olan bir köylü görmüşler. İzlemeye başlamışlar. İlerde gölgeli ağacın altındaki çeşmeyi gören bir adam o yöne hızlanmış. Elini yüzünü yıkamış, çıkınını açmış, yemiş, uzanıp uyumuş. Artıklarını, karpuzlu kabukları falan da ağaç dibine bırakıp gitmiş. Aynı yerde beklemeye devam etmiş baba ve genç melek. Yoldan doğru bu defa da daha fakir olduğu kıyafetinden anlaşılan başka bir köylü yürüyüp geliyormuş. Bu adamcağız daha uzaktan görünce çeşmeyi, sevinçle şükretmiş. Eli boşmuş. Yıkamış elini yüzünü, bu arada artıkları görüp zıplamış, şükretmiş yine ve kabukları etli bıraktığı için bırakana hayır dualar etmiş, yalayıp yutmuş. Dinlenmiş ve ellerini kaldırıp şükranlarını tanrıya iletmiş. Memnun mesut yola devam etmiş.Demiş ki baba melek; bak demiş ilk yolcuya daha fazlası gerek. Ama bu arkadan gelen artıklarla idare eder, ona hiçbir şey vermen gerekmez. Anladın mı demiş. Böyle yaparsan sen melek, ben baba ve büyükbaba olarak keyfimize bakarız, demiş.
Şiddetin kime karşı kullanılacağı masallarla işaret edilir. Kırmızı başlıklı kız bir rahip tarafından cadı diye yakılmaz hiçbir masalda.
Mafya babasının, haraminin ya da insan tacirlerinin anlatıldığı, çocuk pornosunun alıcılarının kimler olduğunun açıkça bahsedildiği masallar da yoktur.
Üvey ana masallarıyla dolu zihnimizde, üvey baba, ensest, bekaret meraklısı krallardan hiç bahsedilmez.
Cezalar ve içgüdüsel itilimlerin organizasyonu - re organizasyonunda sabırla bekleyen uyurgezer prensesler, şükürcü safdiller, cinayet kurbanları; kral çıplak diyen çocuk mertebesinde yer alır.
Kaçan düzenbaz terzilerin ahaliyi aptal yerine koymasının kralın elbise ve şaşaa merakının, propagandanın yanıltıcı gücünün masallaşması ümidi ufukta görünmüyor.
Aşk için ölümüne sevdalanan ve ölümü göze alan kadınlar; berdele, kumaya 12 yaşında 70 lik adama varmaya neden itiraz etmezler ve anaların öfkesi neden hep oğulların iktidarı için katilleri boğmaya durur.
Modern ve ekonomik özgürlüğüne sahip kadın neden statüye teslim olur ve neden aldatılma ile yeni bir hayata başlamanın şevkini yaşamaz.
Evet iktidarın argümanları, metaforları ve onların katsayıları her gün her an uyuyan güzeller sayesine semiriyor, beyaz atla gezmek seyisi görünmez ediyor. Kızına sahip çıkamayan kralın acizliğini, göz yumuculuğunu, kendi neden kurtaramayıp prense havale ediyorun cevabını kimse duymak istemiyor. İKTİDAR ERKEKLERİN, BARIŞ KADINLARIN TALEBİDİR
VE BARIŞIN DÜŞMANI ŞİDDETTİR CİNSİYETİ ERKEKTİR.
İÇİNDEKİ ERKEĞİ ÖLDÜREN BİREY
ŞİDDETE DİRENECEK İKTİDARI REDDEDECEKTİR.

Hiç yorum yok: