10 Haziran 2009 Çarşamba

Türkiye’deki 1960-1971-1974-1980 ve 2009 uzerinden variyetler

Türkiye’deki 1960-1971-1974-1980 ve 2009 uzerinden variyetler
Etrafindaki dusmanlardan korunmak ve yeri geldiginde cilginlikla yedi duveli korkutmaya gudulenmis iseniz, dokulen kanla sulanan mekanlari hakettiginize inandirilmissaniz bu odevleri yapmak disinda secenege akil sir erdiremezsiniz. Ve siddet – taciz- karsisindakinin istegini kirma- kendini kolecilestirme- kolesiz yasayamamaya mahkumsunuzdur. Herkes , heryer, buna gore bicimlenir. Duvarlarla korunan bahceler, karanlik sokaklar, kapatilmis balkonlar, isik girmeyen dehlizlerde hapislik yillariyla olu sayilari uzerinden siyaset yapan oznelere donusup kitlesellesmeyi siirlestirip, ormani otsuz- cimensiz , gulu dikensiz, dogayi bortu boceksiz, dunyayi kirpisiz, iktidari fillerden ibaret vazedersiniz.
Bu kurguyla, Ureme iliskilerini uretim iliskilerinden soyutlayan bakin neler yasandi?
Kibrisa yaptigimiz mudahaleye kadar yani 1923-1974 tarihleri arasindaki 51 sene gucunu neren aldigini bilmedigimiz- muhakkak savasciligi betimleyen- hayattaki karsiligi icin butcenin %70 ini ayirmasiyla muhalifini konusturmus ve gozumuzde buyumus bir milli savunma bakanligi var idi.
Memleketi ortayerinden kuzeyden guneye bolen bir hattin dogusunda mecburen hizmet yaptirilan, ebeler- ogretmenlerle ayni talihi paylasanlardi.
Giderek şehirlerdeki varsil ahali 2-3-5 gunluk uzatilmis izin-bayram vesilesi ile turizme acildiginda dahi sabir sebat timsali olaraktan resmi bayram kutlayan, tatil yorelerindeki kamplarda hiyerarsileriyle akil durduran, bedava berber salonlari-ordu evleriyle, oyak reno-is imkanli kurgusuyla hasedimizi catlatan ve bulunduklari heryerde burokrasiye calim atarak siyasette kendinden bahsettiren bir askeri vesayetle yonetilir olduk.
1960. 27.mayis demokrat partinin gorevden alinmasinin adiydi. Natoya giris- incirligi teslim ve de petrole bagimlilik-karayollarini marsal yardimlari ile yaparak, bu yollari amerikanin eskimis hibe arabalari ile doseyerek ulkede demir yolu aglarini asla ormeyerek ama 10.yil marsiyla seslenerek, aldigi borclarla yakamizi kaptirttirip ve traktor verip, borcunu odeyemeyen basi egik koyluyu aganin kaburgasindan yeniden yaratarak, disa mahkumiyetin temellerini saglamca atarak Demokrat Parti hukumetinin miadi doldurtulmustu.
ve 1970 te solcu genclerin generallerle birlikte yapmayi tasarladigi DP'yi ogrenci kiymasi yapmaktan alikoyma - istirahate cekme darbesi 1971'in Mart ayında fare dogurdu. . 9 Mart'ta sol bir darbe planlanmışken, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur saf değiştirdi. Komutanlar, 9 Mart'taki darbeyi engellediler. 12 Mart'ta da Hükümete muhtıra verildi. Balyoz harekati ismiyle sol bicildi ve Deniz ler asildi. Boylece hem demokrat partinin isine son verilmis, ortalik suclulardan temizlenmis?! hem de yeni gorevliler is basina getirilmisti.
Geriye politika yapmanin malzemesi olabilecek: menderes in ve denizlerin idami kalmisti.
Ne birinin ne digerinin hayrimiza ya da serrimize yarayacak olumlu olumsuz degerlendirmesi asla yapilmadi.
1974 genel affi ile hapisten cikmasi saglanan balyoz harekati magdurlari- daha dogrusu 9 martta sol darbe birlikteligi icin pasalarin kandirdigi gencligin buna sus payi-avansi kabilinden sol muhalif ana akim gorevi gidim gidim arpa olarak sunuldu. Kontrolden cikan ezildi. Sendika baskanlari, siyasi ciddi muarizlar katledildi.
Bu arada insan haklari dernegi en dogru cizgide direnen ve en cok bu olumlerle basetmeye, ulusotesi dikkatlerin cekilmesine, hak arama bilincine ugrasti. Kurtce nin konusma yasagi, kurtlere yapilan hakaretli- acimasiz muameleler, uyuyan yilanlari uyandirdi, bahari erkenledi ve gormeyen duymayan herkesi taraf olmaya itti. Ve toplu katliamlara seyir bakilarak- bizzat devletce yapilarak, inananlar arasindaki ayrimcilikta ve kadinin yoksayilmasinda bu sahte muhalif guruplarin kullanim katsayisi gozler onune dokuldu.
1974 teki kibris mudahalesi pazarliklarda elimizdeki tek kart olmasi hasebiyle anildi, ve kendi gemisini batirarak prestij yitiren bir ordu algisiyla ve kibris halkinin memnuniyetsizligi ile akla ziyandi.
1974 baris hareketinda natonun kakaladigi basliksiz alinan fuzeler- kendi gemisini batiran hava kuvvetleri- vs ile prestiji dibe vuran ordu, 12 eylulde demokrasiyi bicmek suretiyle yeniden baskoseye gelip oturdu..
Ordu 12 eylulde, kurt realitesinin inkari uzerinden iskenceleriyle, ordu mensuplarinin saltanatinin- TIR filolari, narkotik - silah takaslari- fasist katillikleri- ve inanc guruplarinin uzerinden yuruttugu katliamlarla bir avuc kurt radikali deyip 20 sene basedemedigi bir ic savasli kisir dongude, halkin nefretiyle itibarsizlar sirasinin basina oturdu.
Savastigi, bolen ilan ettikleri halk sempati toplayip, derdini olumu pahasina anlatmaya debelenirken o hep oldurdu, kumarhane- sag+sol susurluk bulamaclari- asiret soslu savunularina, laik kadin basbakanli cozumu ile devam etti. Ellerinin arasina aldigi askeri postallari oksayarak dogudaki halki hallac pamugu gibi attiran Demirel in bacisi Tansu, kendine benzer papatyalarina sactigi kredilerle, bu acaip ulkenin kadin tarihine kadin bakisi ve kadin eliyle cilgin bir kac sag-feminen sayfa daha ekledi.
Ve kurt halkinin sorunlarinin dağda savas tekniklerine donusmesine, askere gidenlerin olme sayisi orantisiyla-buyuyen hakliligini savladigi bir ic savasi tetikleyip pıyasaya surdu.
40 bin olenli bir basarisizlikla askeriye magdurdu. Yerine daha iyisini yapacak emekliler ise Efsaneden guc alan futursuzluklari nedeni ile yerlerini daha iyi oyulganmis siyaset ve demokratik zemin tuccarlarina birakti.
Halkin demokratik tercihi: kiyafetteki ayrimciliga inat, kurtlere, azinliklara gulumseyen, ve ana- ile karsi akim milliyetciligin ulestigi diyanet isleri mertebesinde inananlar ekseninde karar kildi.
İstanbul bld deki hirsizlik, paranin oluk gibi akisi-gorevlendirilmis muhalefetin orda burda bagirdigi sloganimsi kurgular, bu cephenin de depremle foyasinin ortaya dokulmesi ile sol soylemlerin sagda kullanilmasini getirdi.
12 eylul fasistleri birey olarak yargilanirken, orgutleri devlete yamandi. Hatta gudumlu sol nuhalefet ihd nin bu topraklara AiHM den devsirip getirdigi insan hakki bilinci ile catisir oldu.
Ozal li yillarda Ozel tv ler, kurt realitesinin konusulur olmasi, evvelce dikkatlerden kacirilan 85 yillik hortumlarin baska agizlara akmasi- eski yiyicilerin itirazlari , askerli oy katkisiyla olusan zoraki koalisyonlarla bolusturulerek giderilmeye calisildi.
Polisin 12 eylul oncesinden sagci solcu sendika adlariyla betimlenmesi, 12 eylul solunu iskence ile baristirandi. Sag ve solda zaptedilemeyen itirazcilarin terbiyesi seflerin muafiyetinin garantisiydi. Agar, Saffet Arikan Beduk, Polis sefi Kemal Yazicioglu ve tabii avanelerinin sag ve solla flortlerinde bu tepe kollektifinin uzlasisi akla zarar veren susurluk kazasindaki yargisizlikta butunleserek tanimlandi. Susurluk yargilansin avazlari sol tartisma listelerinde bile icerik analizi yapilmadan gecistirildi.
Arabaya sigabilen orgutlu gladio : kız arkadasli fasist-sol-sag ve polis hicbir analizcinin yerine gogune sigdirilamadi.
AB’ye giriste en itirazci olanlar bu tepe koordinatorleriydi. Agar baris icin ovada- sol muhalif oldugunu varsayan sivil kolordular sehirlerdeki en en neo yapilanmada var olmayi, tekniklerinin kiyisina bucagina tutunarak denedi, deniyor.
Bu sirada demokrasi ve insan haklari babinda kurt orgutlulugu; ortak aday, baris meclisinde yer alisi ve yukselen kadin muhalefetiyle kültürel normlarini sorgulamak pahasina ve hatta dagdaki gerilla kadinlar uzerinden bile feminist bulusmayi basardi. Tore karar ve infazlarinin verilerini saklamak soyle dursun apacik hayatla, ezilen asli oznelerin hepsiyle yuzlesmeyi tercih etti. Guven verdi.
Kaba bir cizgiyle siyasetin ayraci vazedilen: cumhuriyet muridi laik, basi acik-larla- kapali-mumin kadin tarifini yol haritasinin belirleyeni yapmadi. Bu cok dikkate deger bir durustu. İleriyi yani hedefi görebilen bu strateji ogrenerek ilerlemeyi benimsemisti. İnsanin kesfine, potansiyeline alan acmaktaydi ve geri donusleri bile hesaba alarak yol yordam kendi icinde kesfedilecekti. İnsana saygiyla herkesi icine alan bu algiyi cok onemli buldugumu, bu memleketin kesfettigi bu cikis yoluna tum icimin isindigini soylemeliyim.
Kurt halki; Siyaseten basortusu itis kakisindan uzak durmasinin sag kanat nezdindeki mukafatini: belediye secimlerindeki basarisiyla da DTP olarak zapta gecirtti.
Su anda askere giden genclerin mayina basip olumu- ve olume sebep olan mayin doseme suclamasi disinda bir provokatif malzemesi kalmayan, terore malettigi her kanli uygulamayi ustune sicratan, politikayi darbe disinda bilemeyen kurmaylariyla da itibari sarsilan , hukumetin her hatasinin bile kendisine bulastiginin farkina varamiyan bir askeriyecilik.
Bu gidisatin Kurt orgutlulugundeki benzeri ile bulusma istegini tahmin etmek zor degil. Ve bunu gunler gosterecek.
Her daim sol kanattaki sendikalarda yer alan laik-aydin-orgutlu devlet memurlari ile irtibatini yitiren gudumlu-sol- muhalefet elinde tuttugu koltuklarda barinma telasinda. Agzinda sakiz ettigi vesayetci yapilanmasina sabi aramakla- magdur yaratmakla mesgul.
Gercekten sol muhalif kurtleri turkler den ayirip, ayiklayarak bicen, konusturmayan- kurt-ve turk solcularinin ozellikle feministlerin butunluklu sosyalist orgutlenmesini onlemeye matuf sarsak gozaltilara basvuruda yeniden yapilandirilacak olan muhalefet kurgusu isbasinda gibi gorunuyor.
Ortak aday, Cati partisi, Baris girisimi, Meslek odalari ile bir iki kazanilmis belediyenin nizamiyesi etrafinda nemalanma hevesindeki solculuklar kurt ve turk sosyalistlerinin feministlerle yurumedeki kararliligini- halkin potansiyelinin onunu acmak icin muhalefet yapan bu iradede yer alamiyacaklarini- artik bilmek zorundalar. Oyle ki kolordulari birlestirdigi kadar ayristirmanin cimentosu da taciz hatta tecavuz olabiliyor.
Bu arada Lozan uygulansin uzerinden de pazarlikta kilit rolu arzulayanlar var.
Ayrimcilik, tore bahaneleri, sosyal devletin ilgasi, cezasizligin-yoksaymanin envai cesitinden arinmanin tek siyasi bileseni sosyalizmin feminizmle yoldasligindan ibaret olsa gerek. İnsanlik buna ait potansiyelin tasiyicisi ve ureteci olacaktir..
Su anda bu gidisatin sinyalleri kurt orgutlulugu-deneyimleri ve kulturu uzerinden sekillenmekte ise de; karsit gorusteki kurt ve turk ittifakinin da gozden kacirilmamasinda fayda var.
Zira alisilagelen tarihsel izdusum: kapitalistlerle kendi yarattigi uydusu muhalifinin askeriyeyle oydasliklarindan ibaret. Buradan giderek toplumsal cinsiyet ceberrutunun da sistemle, dinlerle ve kiskirtilmis erkeklikle uyumu da unutulmamali.
Bunlarin karsisinda olan tek guc emekcinin gucu. Kadin Emekcileri temsil eden sendika temsilcileriyle ugrasarak korktuklari kadin itirazini ve emekciyi bertaraf etmenin ikisini birden yapmaya basladilar. Neo isveren-isci uzlasisina bile tahammul edemeyerek gozalti sinyalleriyle sermayeyi uyrarip yanlarina almaya, AB nin neo fonlu basarisina da ket vurmaya calismaktalar.
Kurt ve Turk Sosyalistleri sendikalardaki temsilcileri uzerinden emekcilerle isbirliginden vaz gecmeyeceklerdir. Bu her anlamda - her alanda hayata gecirilmeli, halklarin kardesliginin halklarin sevgililigine evrilmesiyle, irkciliga ket vurulmali, beraber ureterek beraberce ulesmenin yani sosyalizmin pratikleri yasanmali ve siyaseti yapilmalidir.
Ozel olan politiktir, en devrimci potansiyel ask tir. Sanat – doga ve tum insanligin sinirsiz uzamdaki paylasimciligi mulksuz yoksullugun ve kadin olma halinin deneyiminde- sozunde-ozunde politiktir. Kapitalizmin yok saydigi , bedavaya getirilen emek, sosyalizmin pratiklerine deneyim depolamis olup onumuzu gormemizi saglayacaktir. hadimioglu.blogspot.com Aysen Hadimioglu 4.haziran.2009 ankara

31 mayıs diyarbakır konuşmam

KADINLAR OLARAK HAKSIZ DÜNYAYA DİYORUZ Kİ:

“Edi Bese, Artık yeter, bizi dinleyin.”

Buraya Barışçıl, Sevgi dolu, Hak Adalet ve İnsaniyeti yeniden yaratmanın yol yordamını konuşmaya toplaştık.

Daha 2 gün önce İstanbul’da beraber olduğum Songül, Gülçin , Elif ve Yüksel’in aramızda olamayışını, daha pek çok kadının burada bulunamayışlarını kadınların demokratik haklarına mayın konması olarak algılıyor ve dağda, taşta kan revan haberlerle ya da evde şurada burada kadınları hapsederek susturmanın da aynı şekilde Demokrasiyi Mayınlamak olduğunu ifade etmek istiyorum.

Rahmetle andığım 40 bin insanımıza hep beraber ağıt yaktık, kayıplarımız her an artmakta.

Biz birbirimizin hatırını almayı, acısını paylaşmayı öğrenmek zorundayız. Birbirimizin acı kaynağı olmaya artık son verilmelidir. Bunu istemekten öte diretmeliyiz.

Konuşan anlaşanlarla, birbirini dinlemek üzere susanlarla el ele tutuşmak gerekiyor. Ezerek var olmanın da ezilerek kin tutmanın da bizlere her daim zararı oldu. Çok can kaybettik. Keşke bu kadar insanımız birbirini öldürmeden konuşmayı başarabilseydik. Onların anısına olsun. “Edi Bese, Artık yeter, bizi dinleyin.”

Ölenler akrabalarımız, kızımız, oğlumuz, kocamız- canımız ciğerimizdi- sevgililerimiz, sınıf arkadaşlarımız, komşumuzdu. Devlete, Aşirete, Kötücül ve İnsanlık dışı zalimlerin tümüne, dağdaki ve şehirlerdeki kadınlar olarak itirazımız var.

Birbirini kırıp geçiren, zaman içinde bizimde içimizde barınan erkekliği etkisizleştirmeye, sevgiyle ehlileştirmeye uğraşmalıyız.

Hep birlikte halkların birini diğerine üstün ve galip kılmadan, ortak ürettiklerimizi hakça üleşip - adaleti insanca tartalım. Bunun bayrağını, bunun milletini ve bunu koruyacak Devleti yeni baştan inşa edelim. Demokratik yollar bunun için açık tutulsun.

İç savaşın kanlı haberleri kadar, hatta daha ürkütücü rant katliamları olmaya başladı. Dünya malı dünyada kalıyor.

Ama malsız mülksüz kadını susturarak demokrasiyi mahfeden zalimlikler, taciz- tecavüz- koca dayağıyla korkutup ürkütmenin mayınları daha beter. geleceğimizi - insanlığı yok ediyor. Evlerimizi dayak haneye çeviren, sevgililerimizi cellada dönüştüren bu kör dövüşüne son verelim. Ne ezerek var olmaya, ne ezilerek kin biriktirmeye, ne de bunun usullerini evde denemeye gerek kalmasın.

Her doğurduğumuz çocuğu oturttuğumuz soframızda: onların tertemiz yeni fikirlere, yeni yol haritalarına, yeni görüşlere açık sözlerini dinlemeli, ilham almalıyız.

İnsanların ana dillerine saygı olursa, eğitim, sağlık ve insanca saygılı yaşamaları sağlanırsa – öncelikle güvenlikli mutlu evleri olursa; yaban ellerde amelelikle sefil perişan köleler haline getirilemezler. Özgüvenleri artar.

Tazecik saf dimağlarındaki harika ilhamlarla insanlığımızı da çoğaltırlar.

Biz kadınlar her sınıfın, her halkın en altta ezilenleriyiz; Cilamızı kaldırınca beş aşağı beş yukarı hepimiz aynı zulmün kurbanlarıyız.

Eyvallah etmenin, susup katlanmanın faydasızlığını öğrendik.

Kimsenin kimseyi ezmediği bir dünya mümkün. Biz kimseyi ezmeden daha hayırlı, güzel ve iyiyiz. Bize uyun.Dayaklı kötekli kötücül hapishane evlerimizde de mutlu değiliz. Fark ettik ki Devlet düzelmiyor evler düzelmeyince.

Devleti düzeltmek isteyen herkes kendisine çeki düzen versin.

Ey devletler, hükümetler ey kocalar, şefler patronlar; Kolordular hepinize sesleniyoruz:

“Edi Bese, Artık yeter, bizi dinleyin.”

Demokratik yolların açık kalmasını, bizim konuşabilmemizi, sokaklarda yollarda

yürüyebilmemizi sağlayın yeter. Korkup ürkmemize, üşümemize ve cildimizin solgunlaşmasına izin vermeyin. Ve bizi dinleyin, dinleyin.

Evde, sokakta, salonlarda, sendikalarda, iş yerlerinde bizi susturan mayınları birbirinden ayırt etmiyoruz. Evde koca, sokakta tacizci-tecavüzcü, sendikalarda hükumet, işyerlerinde patronun koyduğu bin bir operasyondan ağız açamaz-yaşayamaz olduk. Her gün bize yapılan bu operasyonlar, bütün dünyayı saran kötücül mayınlar bizce hayata kastediyor. Biri diğerini besliyor. “Edi Bese, Artık yeter, bizi dinleyin.”

Ayşen Hadimioğlu 31 Mayıs 2009 Diyarbakır